2020 covid-19 yeni tip koronavirüs nedeniyle, eğitim öğretim dönemine bir dönem ara verilmiş ve bunun sonucunda da üniversite yerleştirme sınavında bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerin en önemlilerden bir tanesi hiç kuşkusuz Temel Yeterlilik Testi (TYT) sınav süresinin 30 dakika arttırılması olarak görülmüştür. Peki TYT süresinin arttırılması avantaj sağlar mı yoksa dezavantaj mı yaratır? İşte detaylar…
Dünya genelinde salgın hastalığa neden olan, covid-19 yeni tip koronavirüs nedeniyle hayatımızda ciddi değişiklikler olmuştur. Bir çok ülkede aylarca sürecek sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesine neden olan virüs, eğitim öğretim hayatında da etkisini göstermiştir. Ülkemizde 2019-2020 eğitim-öğretim yılının bahar dönemi neredeyse hiç yaşanmamıştır. Kreşlerin, MEB’e bağlı okulların ve YÖK’e bağlı üniversitelerin kapanması ile birlikte dersler uzaktan online eğitim olarak yapılmaya çalışılmıştır. Bu gelişmeler sonunda da ÖSYM tarafından ülke genelinde uygulanan sınavlarda bir takım değişiklikler yapılmıştır. En kapsamlı değişiklik ise üniversite yerleştirme sınavı olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) dahilinde görülmüştür.
Yükseköğretim Kurumu (YÖK) ve Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından pandeminin yayılmaya başladığı ilk haftalarda Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tavsiye kararları üzerine yapılan ilk hamle, sınav tarihleri üzerinde görülmüştür. YÖK ve ÖSYM tarafından alınan kararda; Türkiye Geneli uygulanan sınavların büyük bölümü ileri bir tarihe ertelenmiştir. Bu sınavların içerisinde de milyonlarca adayı ilgilendiren YKS ‘nin ileri bir tarihe ertelenmesine karar verilmiştir. Ülkemizde salgın hastalığa karşı alınan önlemler, virüsün etkisinin beklenenden daha kısa sürede pik noktasına ulaşmasını sağlamış ve bu durum YKS tarihleri ile ilgili yeni düzenlemeler yapılmasını beraberinde getirmiştir. İlk alınan kararda haziran ortasından temmuz sonuna ertelenen üniversite sınav tarihleri yeni sınav takvimi ile birlikte yeniden haziran ayının son haftasına alınmıştır. Buna göre; TYT sınavı 27 Haziran 2020 tarihinde ve AYT sınavı da 28 Haziran 2020 tarihinde yapılacaktır.
Adaylar üzerinde çok ciddi bir psikolojik süreç yaşanmasına sebep olan bu gelişmeler, çalışmaların hızlı şekilde arttırılmasına sebep olmuştur. Sınav konularının nasıl yetiştirecekleri düşünmeye başlayan adaylar için, iyi sayılabilecek nitelikte bir kararda alınmıştır. Bu karar göre de, Temel Yeterlilik Sınavı (TYT) süresi 135 dakikadan, 165 dakikaya çıkarılmıştır. Yani, üniversite sınavının ilk aşaması olan TYT sınav süresi 30 dakika arttırılmıştır. Peki, bu sınavda sürenin arttırılması sınava katılacak adaylar için bir avantaj sağlar mı? Yoksa sınav süresinin arttırılması bir dezavantaj mı yaratır? İşte detaylar…
TYT Süresinin Arttırılması Sözelciler İçin Avantaj Mıdır, Dezavantaj Mıdır?
Üniversite yerleştirme sınavının ilk aşaması olan TYT süresinin arttırılması sözelciler üzerindeki etkisini iki açıdan değerlendirmek gerekir. Bilindiği üzere sözel bölümü mezunları veya sözel puan türünden sınava hazırlanan adaylar, genel olarak TYT’de yer alan sayısal alanlara çok ağırlık vermemektedir. 20 soruluk Fen Bilimleri testine neredeyse hiç bakmayan sözelciler, matematik sorularını da olabildiğince çözmektedir. Yüksek puanla kapatan sözel bölümleri hedefleyen sözelciler dahi Fen Bilimleri ve Matematik alanında sorulan toplam 60 sorudan 25 tane yapmalarını yeterli bulmaktadır. 2020 TYT sınav süresinin arttırılması, sözelciler içerisinde sayısal alandan çıkan sorularında yapılma sayısını arttıracaktır. Genel olarak sınav içerisinde yer alan Türkçe ve sosyal bilimler sorularını yetiştiren sözel mezunları, kalan sürede matematik ve fen bilimleri sorularına da daha fazla bakma fırsatı bulacaktır. Belli netlerin üzerinde sayısal sorularını cevaplayabilen sözelciler, daha fazlasını yapabilmek için de çaba harcayacaklardır. Bu açıdan bakıldığında matematik ve fen bilimleri alanına hiç çalışmayan sözel mezunları için sürenin artmış olması bir dezavantaj yaratacaktır. Tam tersi durumda da matematik ve fen bilimleri alanına ağırlık veren sözel mezunları için sınav süresinin arttırılması olumlu bir netice yaratacaktır. Sürenin arttırılması sayesinde daha fazla matematik ve fen bilimleri sorusunu okuyabilecek olan mezunlar, bu alanlardan daha fazla net çıkarabilecektir.
TYT Süresinin Arttırılması Eşit Ağırlık Mezunları İçin Avantaj Mıdır, Dezavantaj Mıdır?
TYT sınavında sınav süresi ile başı dertte olan grup, genel olarak eşit ağırlık mezunlarıdır. Son iki yıldır uygulanan sınavlarda eşit ağırlık mezunlarının matematik alanını yavaş çözmeleri ve değişen Türkçe sorularında da ciddi zaman kaybı yaşamaları sınavdaki bir çok soruyu göremeden sınavı tamamlamalarına neden olmuştur. Bu durum eşit ağırlık bölümlerinin taban puanlarında düşme olarak kendini göstermiştir. Neticede TYT süresinin arttırılması eşit ağırlık mezunları için bir avantaj sağlayacaktır. Özellikle, soruları çözerken yavaş kalan mezunlar, arttırılan sınav süresi sayesinde daha fazla soruya bakma imkanı bulacaklardır. Matematik alanında zor soruların yer almasını beklediğimiz 2020 TYT sınavında, 30 dakikalık süre artışının yansımaları olumlu şekilde hissedilecektir. 135 dakikalık süreyi iyi kullanan eşit ağırlık mezunları ise sürenin 165 dakikaya çıkarılması sayesinde fen bilimleri sorularına dahi bakabileceklerdir.
TYT Süresinin Arttırılması Sayısalcılar İçin Avantaj Mıdır, Dezavantaj Mıdır?
Sınav süresi konusunda çok ciddi sıkıntı yaşayamayan sayısalcılar için TYT süresinin arttırılması dezavantaj yaratacaktır. Bunun en önemli sebebi, sayısal alanda öğrencilerin durumu belirleyen en önemli şey; sınav için verilen süreyi iyi kullanmak üzerinedir. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde de sınav süresini daha iyi kullanan sayısalcılar, daha fazla net yaparken; süreyi daha iyi kullanamayan sayısalcılar daha az net çıkarmıştır. Geçtiğimiz yıllarda bilgi eksiği konusunda birbirlerine göre çok az fark olan sayısalcılar arasında, zamanı iyi kullanma becerisine sahip olanlar daha başarılı olmuştur. Sınav süresinin 30 dakika arttırılması zamanını iyi kullanma konusunda yaratılan farkın kapanmasına neden olacaktır. Bu durumda özellikle sosyal bilimler alanında yer alan sorulara zaman kaybı yaşamamak için bakmayan sayısalcıların, bu sorulara da bakması şeklinde görülecektir. Bu nedenle sayısalcılar için sürenin arttırılması bir dezavantaj yaratacaktır.
